21 Ekim 2010

kuşatma...

"...bir istasyondan başlar yolculuk...bir başka istasyonda biter elbette...ve iki istasyon arasındaki eğer siz, yolculuk başladığı andaki sizden başka bir şey değilseniz,  beyhude yollara dökülmüşsünüz  demektir...dalların ağaçların gölgesi düşer kapınıza,  kırkıncı odayı ararsınız, bir eşikten öteye geçmeyi umarsınız...
...
bir mağaranın kapısında durursunuz sonra, gölgeniz orda duvara vurmaktadır...dokunursunuz kendi gövdenize kendi ellerinizle..hangisi sizsiniz, duvardaki mi yoksa dokunabildiğiniz mi?...bir türlü ayıramazsınız...ikisinin de siz olabileceğini hesaba katmazsınız..."

Hiç yorum yok: